seyit, o gün yine her zamanki gibi işten çıkmış, evine doğru yol alıyordu. yolda korsan cd satan dalyaman kemal' i gördü ve sıkıntısını alacak onu gülmekten altına sıçırtacak bir türk komedi filmi almaya karar verdi. tezgaha yaklaştı ve sigara içerken uzaklara dalmış olan kemal' in ense köküne sağlam bi tokat oturttu. araba kornasından tırsmış sokak köpeği gibi havaya fırlayan kemal önce hadisenin farkına varamadı. daha sonra karşılık vermeye çalıştıysa da, seyit bu durumu iyi idare etti ve kemal yediği tokatla kaldı.
belli bir süre çekişmeden sonra seyit, kemal' e "bi tane film ver de izleyelim bileder. canım sıkılıyo ammana..." dedi. kemal, seyit' e bir dvd uzattı. seyit "bu ne la tek cd film mi olur" deyince "abi bu dvd" cevabını aldı. seyit 2000 li yılların başında tansaş' dan aldığı vcd ye gözü gibi bakmış ve dvd player alma ihtiyacı da duymamıştı. zaten bilgisayarla falan da bi işi yoktu. bunun üzerine seyit, "olum adam gibi bi şey var. zabıtalara siktiririm seni burda" diye çıkışınca dalyaman kemal iyice tav oldu seyit' e. "senin ananı sikecem olum" dedi içinden. iki cd lik bir komedi filmi uzattı seyit' e.
seyit tezgahtan ayrılmadan evvel kösele ayakkabının ucuyla kemal' in kaval kemiğine vurup kıvranmasını izledi biraz. bundan keyif duyuyor, benliğini hissediyordu. aynı duyguyu sabah işe gitmeden önce, aynanın karşısında çıplak biçimde kendini izlerken de duyumsuyordu. kimi zaman "acaba ben orospu çocuğu muyum?" diye düşündüğü de olmuyor değildi. neyse uzatmayalım, seyit eve geldi. üstünü başını değiştirdi, bi bira açtı. daha sonra televizyonun yanına gelip fişini taktı ve vcd' ye de cd yi koydu. işte o an bütün neşesi kaçtı. dalyaman kemal' in verdiği cd' ler mp3' lerle doluydu. bi ton türkçe karışık ve bunların farklı djler tarafından ellişer kere yorumlanmış versiyonları mevcuttu cd nin içinde. Fakat içeriğe göz gezdiriken gözüne trollech adlı bir grup takıldı. "du bakalım bi açalım" dedi.
aman allah' ım!!! işte seyit' in tam aradığı müzikti bu. hemen deri ceketini kaptı ve dışarı fırladı. önce kemal' in tezgahına uğradı ve kemal' in taşaklarını arkasından yaklaşarak yakaladı. bi süre kemal' i böyle kıvrandırdı ve akabinde karşısına geçip "sana gerçekten, ama gerçekten çok teşekkür ederim." deyip dalyaman kemal' in dudaklarına yapıştı. ne olduğunu şaşıran kemal, carpe diem tarzında bir insandı. seyit' in dudaklarının keyfini çıkardı bi süre. sonra bir anda ayrıldı seyit ve var gücüyle hava yolu şirketinin ofisine doğru koştu. içeri girdi ve çek cumhuriyeti' ne giden ilk uçaktan bir bilet aldı. hayır, artık evine giremezdi seyit. başka bir insandı zira. bu sebeple uçak saatine kadar hava alanında bekledi. uçağına bindi ve siktir olup gitti.
bu hadiseden sonra trollech grubunun kişi sayısının 3 den 4 e çıktığı söylenir. ama doğru mudur bilinmez tabi...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder