ısrar üzerine, ekmek kemal' in hüzünlü hikayesini anlatacam bugün. taşak zanneden orospu evlatlarının şimdiden ta anasını avradını sikeyim.
ekmek kemal, buca/kozağaç mevkinde ikamet eden, telefonculuk mesleği altında kaçakçılıkla uğraşan, lakin kendisine bir selam verene yardımı esirgemeyen, yüzüne bakılmayacak tipsizlikte fakat delikanlı bi kardeşimizdi. lakabını ise, küfretmeye "yediğin ekmeği sikeyim" diye başladığı için aldı.
her şey, ekmek kemal' in yan dükkanında mesleğini icra eden kokoreççinin iflas etmesiyle başladı. ekmek kemal, kokorece çok düşkün, neredeyse her gün bir yarım attıran etobur bir abimizdi. bu iflas haberi onu yüreğinden dağladı. dükkanın sahibi sadi' yi yanına çağırdı. önce yaklaşık 15 dakika sarıldılar, sadi' nin göz yaşları ekmek kemal' in ipek ceketinin yakalarını ıslatıyordu. daha sonra kemal abi, sadi' yi sandalyeye oturtup onu "bi ihtiyacın var mı?" temalı sorulara boğdu. akabinde ise, "olursa çekinme" içerikli göndermelerle sadi' ye son vuruşu yaptı. sadi, bu iyi niyetli teklifleri, tevazu göstermek adına kibarca reddetmiş, fakat aşırı mütevazilikten ötürü iyice yavşamış, pelte gibi olmuştu.
bu yavşamayı ise, ilk olarak maallenin fırsatçısı çiki fark etti. avurtları çökmüş, omuzları düşmüş bir sadi, ekmek kemal' in kurduğu telefon tekelini kırmak için on numara fırsattı. hemen sadi' nin yanına gidip cazip teklifler sunmaya başladı. sadi ise, küçük esnaf kurnazlığına uygun davranarak ve biraz önceki mütevaziliğinden eser kalmayacak şekilde çiki' nin kucağına oturdu. çiki hem dükkanı aldı, hem de sadi' yi ters domaltıp düz sikerek hiç bir vaadini yerine getirmedi.
bundan sonrası ise basitti çiki için. ekmek kemal' in her telefon kampanyasına karşılık, daha düşük fiyatlarla kampanyalar üreterek tüm müşterileri kendine çekti. misal, kemal abi ucuza blackberry mi satıyor, çiki blackberry yanında hat, kontör, anahtarlık veriyor ve ayrıca her kampanya için bir çekiliş düzenliyor, kazananı -kadın bile olsa- tepecik' e sikişe götürüyordu.
öte yandan, ekmek kemal abi gururlu bir insandı elbette. çiki' nin kampanyalarına karşılık hiçbir şey yapmadı. hiç telefon satamasa bile çalışanlarının maaşını kendi cebinden ödedi. bir sefer dahi bile olsa, yaptığı kampanyaları palyaçolar ve dj eşliğinde duyurmadı. indirimleri, sadece a4' e yatay biçimde yazdırarak girişe astı. bazen duyurmadı bile. kimi ucuzluklarını sadece çalışanları bildi. kendinin bile bilmediği indirimler düzenledi ekmek kemal abi...
ama serbest piyasa işte... bir gün çiki' nin kahkahaları çınlarken maallede, ekmek kemal abi dükkanını deve sucuğu üreten bir firmaya devretti. o gün bugündür, ekmek kemal abi' nin adı var sadece. bir de beleşe dağıttığı telefon kulaklıkları...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder